Blog Arşivi

Duyuru


24 Aralık 2012

Bireysel Emeklilik Aldatmacası...


Sosyal Güvenlik uzmanı Ali Tezel, 1980'li yıllarda Hayat Sigortası faciasını yaşatanların bugün de halkın karşısına Bireysel Emeklilik aldatmacası ile çıktığını söyledi. Ali Tezel, Bireysel Emeklilik'te nasıl yanıltıldığını anlattı.








13 Nisan 2010 18:03

Ünal TANIK'ın röportajı
1980'li yıllarda Türkiye, Hayat Sigortası faciasını yaşadı. Yıllarca prim ödeyip hayatını sigorta ettirdiğini düşünenler, taahhüt edilen zaman geldiğinde yaptıklarını zannettikleri birikimlerinin enflasyon karşısında pul olduğunu gördüler.

Türkiye'de yaşayanlar, 2000'li yılların başında Batılı ülkelerde duydukları ya da gördükleri "Bireysel Emeklilik" kavramının ülkemize de geldiğini sandıklarında çok sevindiler. Bireysel Emeklilik gösterişli tanıtımlarla 2004 yılında başladı.

Bugün poliçe kesen şirket sayısı 11 ve Bireysel Emeklilik sigortası yaptıran kişi sayısı 2 milyonu aşmış durumda. Uzun zamandan bu yana aklımı kurcalayan soruları, Türkiye'nin Sosyal Güvenlik alanında en önemli isimlerinin başında gelen Ali Tezel'e sordum.

Sohbeti, Sapanca Gölüne tepeden bakan Kartepe Green Park'ta yaptık. İkimiz de ailelerimizle gittiğimiz EGD'nin Kartepe Zirvesi'nde tatil ortamında idik. Okuyucularımızdan şekle değil, sohbetin içeriğine bakmalarını rica ediyorum.

Ali Tezel'in, Bireysel Emeklilik poliçesi ödeyenlere ve bu işe girmeyi düşünenlere önemli uyarıları var.

- Benim merak ettiğim şu: Bireysel Emeklilik dediğimizde, Batı’daki özendiğimiz anlamdaki Bireysel Emeklilik anlaşılıyor mu? Onlarda nasıl, bizde nasıl?

- Bizde, değişik büyüklüklerde 11 Bireysel Emeklilik Şirketi var. Bu 11’inin hiçbirinin içinde, Hazine’ye sunulmuş ve Hazine tarafından onaylanmış Bireysel Emeklilik sigorta poliçesi yok.

TÜRKİYE'DE BİREYSEL EMEKLİLİK SİGORTASI YOK
- Ne demek bu?
- Yani ülkemizde, Bireysel Emeklilik şirketleri var, fakat "Bireysel Emeklilik Sigortası" yok demektir.

- Siz Bireysel Emeklilik yaptırdığını düşünenlerin aldatıldığını söylüyorsunuz o zaman.
- Aynen öyle. Bireysel Emeklilik yaptıranlara gerçek ve doğru bilgiler verilmiyor. Sadece şirketlerin istediği bilgiler paylaşılıyor. Bireysel Emeklilik adı altında poliçe alanların ellerinde de buna ilişkin en ufak bir bilgilendirme yok. Şöyle ifade edeyim; şu anda ülkemizde "Bireysel Emeklilik sistemi" yok, "bireysel yatırım danışmanlığı sistemi" var.

- İkisi arasındaki fark ne?
- Şöyle; diyelim ki biz her ay bir kenara 100 TL para ayırıyor olalım. Bunu gidip vadeli mevduatta değerlendirebiliriz, Hazine bonosunda değerlendirebiliriz, dövizde değerlendirebiliriz. Ya da altın, hisse senedi gibi farklı alanlarda değerlendirebiliriz.

Bireysel Emeklilik şirketlerine yatırırsak bu parayı onlar diyorlar ki “Siz bu parayı nerelerde değerlendirmek istiyorsanız biz sizin adınıza oralarda değerlendirelim.25 lirasına hisse senedi alalım, 25 lirasına altın alalım, 25 lirasına Hazine bonosu alalım, 25 lirasına döviz alalım..." Böyle sepetler oluşturuyorlar.

Sizin 10 yıl boyunca her ay buraya 100 TL para yatırmanız lazım. 56 yaşına geldiğimizde Bireysel Emeklilik şirketi bana şunu söylüyor:

“Ey Ali Tezel sen 10 yıl boyunca para yatırdın. 56 yaşına geldin. Şu anda 15 bin TL ana paran var. Bunun 15 bin TL de neması oldu. Toplam 30 bin TL paran var. Bu 30 bin TL paranı al git. Veya ayda 1000 TL 1000 TL vereyim 30 ay sonra git. Ayda 500 TL 500 TL vereyim 60 ay sonra git. Veya 15 bin 15 bin vereyim 2 ay sonra git.”

Yani benim adıma para biriktiriyor, benim adıma yatırım araçlarında değerlendiriyor, sonra da ben 56 yaşına geldiğimde de bu parayı bana iade etmeyi taahhüt ediyor.

EMEKLİLİK YAŞININ 95 OLMASINI İSTİYORLAR
- Tabii bunu da sizin istediğiniz takvim çerçevesinde yapıyor.
- Evet. Ancak, bizim sosyal güvenlik sistemi adı altında Bağ-Kur, SSK gibi anlamda hiçbir plan söz konusu değil. Plan olmamasının sebebi de şu: 56 yaşındakiler Bireysel Emeklilik’ten emekli olabilecek. Ama topladığı parayı belli bir yıla bölmesi gerekiyor ki ayda ne ödeyeceğini bilsin. Yani emeklinin ne kadar maaş alacağı belli olsun. Bireysel Emeklilik şirketleri bu yaşın 95 olmasını istiyorlar.

- Anlamadım. 95 yaşında emeklilik öyle mi? Sendikacıların söylediği “Mezarda emeklilik” bunun yanında çok çok insaflı.
- Bu mezardan sonra da emeklik değil. Diyorlar ki 56 yaşına gelen kişi, birikmiş parasını 95 yaşına kadar yaşayacağını varsayarak bunu yıllara ve aylara bölelim, çıkacak olan maaşı buna göre ödeyelim diyorlar.
- Bu 95 yaşı espri olsun diye demediniz değil mi? Sigortacılar bu yaşı öne sürdükleri için mi telaffuz ediyorsunuz?
- Kesinlikle. Bireysel Emeklilik firmaları bu teklifi sundular, Hazine bunu kabul etmedi. “95 yaş olmaz, bu Türkiye’nin gerçekleriyle uyuşmuyor. Bunu en fazla 75 veya 76 yapabilirsiniz” dendi. Bana göre 75-76 da çok büyük bir yaş. Çünkü şu anda 1 yaşından büyük bebeklerin ortalama yaşam beklentileri, 67. Yani insanlar 67 yaşına kadar yaşayabiliyorlar. Kadın ve erkekte farklılık gösteriyor ama ortalaması 67 yaş.

Normal şartlarda 56 ile 67 arasında 11 yıl var. Yani toplanan paranın 11 yıla yani 132 aya bölünmesi gerekiyor ki aylık maaşımızın ne olacağı belli olsun. Bireysel Emeklilik şirketleri diyor ki, “Bu kişiler 67 yaşından sonra da yaşamaya devam ederlerse ben zarar ederim” diyor. “Çünkü, ben onun 67 yaşında öleceğini varsayarak birikimini aylara böldüm ve ona göre her ay belli bir maaşı buldum. 67’den sonra vereceğim her maaş benim zarar haneme yazılır. Bundan dolayı 67’yi kabul etmiyorum. 95 olsun” diyor.

Çünkü 95’den önce ölürse bir para vermeyecek. O para kendisine kalacak. İşte bundan dolayı Bireysel Emeklilik sadece isimde var, sistemde yok.

ABD VE AVRUPA'DA DURUM FARKLI
- Peki Bireysel Emeklilik konusunda dünyadaki uygulama nasıl?
- Gerek Kara Avrupası’nda, gerek ABD’de Bireysel Emeklilik şirketleri, gerçekten bizim bildiğimiz anlamda katılımcılarını emekli ediyorlar. Yani toplanan parayı 75 veya 76’ya göre bölerek her ay hesaplayıp aylık maaş ödemesi yapıyorlar.

- Yani bizim bildiğimiz anlamda Bağ-Kur ve SSK emekliliği gibi.
- Evet aynen öyle. Zaten Bireysel Emeklilik şirketleri hep şunu söylüyorlar. “Biz sosyal güvenlik sisteminin alternatifi değiliz. Sadece tamamlayıcısıyız” diyorlar.

- “Alternatifi değil, tamamlayıcısıyız” derken ben bu ifadeyi ben bugüne kadar hiç işaret ettiğiniz gibi anlamadım.
- Onlar böyle anlatmıyorlar, böyle söylemiyorlar. Bu konuda bilgi verenleri de şiddetli bir şekilde eleştirip sindirmeye çalışıyorlar. Ben bu konuda birkaç yazı yazdım.

- Size tepki geldi mi?
- Gelmez olur mu? “Lütfen Bireysel Emeklilik sistemini baltalamayın” diye sert bir şekilde uyardılar. Ben de onlara, “Ben sistemi baltalamıyorum. Sistemin doğrusunu halka anlatıyorum. Girecek olanların bilinçli girmelerini istiyorum” dedim. Sistemi bilerek girerlerse kandırılmadıklarından emin olacaklar.

HAYAT SİGORTASI FACİSASININ BAŞKA TÜRÜ

- Bir dönem Hayat Sigortaları vardı. Facia ile sonuçlandı. Bu da ona yakın bir şey o zaman.
- Evet, bir zamanlar bahsettiğiniz Hayat Sigortası vardı. 1984 yılında başlamıştı, 2004’te de Bireysel Emeklilik sistemi ile birlikte de sona erdi. O zaman da halkı kandırdılar. ‘84’te başlayan Hayat Sigortası’nın adı aslında ölüm sigortasıdır. İşin özü bildiğiniz gibi, sigorta yaptıran kişi öldüğünde poliçede adı yazılı olanlara para verirler.

Siz ömrünüz için bir değer biçersiniz. Diyelim ki 1 milyon lira belirlediniz. Bu belirlediğiniz rakama göre de aylık ne ödemeniz gerektiği belli olur. Ya da siz ayda bir rakam belirlersiniz, ona göre size belli bir sigorta poliçe bedeli ortaya çıkarırlar.

Hayat sigortasında şöyle bir şey vardı. Eğer kişi 11 yıl sonra ölmezse, Birikmiş paranın yüzde 35’i kişinin kendisine iade edilirdi.

Bunu emeklilik diye sundular. Köy köy dolaşıp anlattılar. İnsanlara Hayat Sigortası sattılar. Ne var ki aradan 11 yıl geçince verdikleri paralar, posta pullarına bile yetmedi.

Ben 1984 yılında hatırlıyorum. Geldiklerinde şunu söyleşlerdi. O tarihte 50 bin lira maaş alan bir memura, “Her ay siz 1000 lira maaş ödeyin, biz size 11 yıl sonra 500 bin lira para vereceğiz” dediler.

Gerçekten 1995 yılında 500 bin lira parayı verdiler. Ama o 500 bin liraya o dönemde sadece bir paket Marlboro sigarası alınabiliyordu. Yani ödedikleri para uçup gitmişti. Sigortalılara şunu dediler. “Sana birikimlerini aylık olarak ödeyeceğiz ama göndereceğimiz aylık posta parasına yetmiyor. Onun için size şu kadar para ödeyelim” dediler.

Hayat Sigortası ile bu milletin ağzı yandı. Hayat Sigortası ile Bireysel Emeklilik şirketleri yüzleşmeden sistemi değiştirdiler. Çünkü eski sistem tıkanmıştı ve gitmiyordu. “Burada foyamız ortaya çıktı, bu kez Bireysel Emeklilik diye bir şey yaratalım” dediler.

Avrupa’dakilere benzesin dediler ama altını çiziyorum: Ülkemizde Hazine’ye sunulmuş ve Hazine tarafından onaylanmış herhangi bir Bireysel Emeklilik sistem poliçesi yok.

CEBİNDEN ÖDEYENLERE TEK BİR FAYDASI BİLE YOK
- Bir dakika. Bireysel Emeklilik Sistemi’ni yalnızca şirketler allayıp pullamadı. Kanunu hazırlayan önceki Hükümet de AK Parti hükümeti de aynı övgü ile bu konuyu sundu.
- Doğru. Hala da sunuyorlar. Biliyorsunuz, sermaye yaratmak gerekiyor. Sermaye yaratmanın en kolay yolu da geniş halk kitlelerinden alıp bir veya birkaç kişiye bölüştürüp sermayedar ortaya çıkarmaktır. Bu da o sistemlerden birisi. Burada da sigorta şirketleri aracılığıyla geniş halk yığınlarından onların canını acıtmayacak paralar toplayıp bir veya birkaç kişiye vermek. Bundan da sermayedar ve zengin yaratmaktır.

Bireysel Emeklilik Sistemi, bu zengin yaratmak için desteklenen bir araç. “Ülkemizin sermaye birikimine ihtiyacı var, bizim de bu sistemi desteklememiz gerek” diyorlar.

- Peki hiç mi iyi yanı yok?
- Bir tane iyi yanı var. O da ücretli çalışanlar için geçerli. O da şu. Bireysel Emeklilik Sistemine ödediğimiz paralar Gelir Vergisi’nden muaf. Mesela ben ayda 100 lira veriyorsam, ben bu parayı kazandığımda 25 lira Gelir Vergisi vereceğim. (kademeye göre değişiyor. 15-27  gibi.) Bireysel Emeklilik sistemine yatırıyorsam bu 25 lirayı almıyorlar. Böyle olunca benim 100 liram 125 lira gibi sayılıyor. Ama bu sadece ücretliler için geçerli.

Cebinden ödeyenler için Bireysel Emeklilik Sisteminin tek bir faydası bile yok. Çünkü ben aynı parayı her ay mevduata yatırsam, Bireysel Emeklilik’ten getireceği faydadan daha fazla. Çünkü öbüründe, Bireysel Emeklilik şirketinin bina giderlerini elektrik, yakıt, maaş giderlerini benim ödediğim katılım payından karşılıyor.

BANKA MEVDUATINDAN DAHA DÜŞÜK GETİRİ
- Bir dakika Bireysel Emeklilik yerine bankaya vadeli yatırsa getirisi daha fazla olur öyle mi?
- Tabii. Çünkü, Bireysel Emeklilik şirketi de topladıklarının önemli bir kısmını aynı bankada mevduat olarak değerlendiriyor. Alacağı faiz oranı da aynı. Araya Bireysel Emeklilik şirketi girdiği için bunun üzerinden masraflarını da kesmek durumunda. Bunun “işletim giderleri” diye yasal bir zemini var.

- Şunu soracağım. Bir bu sistemin içinde olan insanlar ne yapmalı? İkincisi de buna girmeyi düşünenlere neler önersiniz.

- Bakın sistemin içinde 2 milyon kişi var. Bunların 1 milyon kadarı kurumsal üyelik. Yani katılımcıların paralarını çalışanlar adına şirketleri ödüyor. Bunlar için çıkın demek olmaz, doğru da değil.

Ama cebinden para ödeyenler için söylüyorum, eğer ücretli de değillerse sistemden bir an önce çıkmaya baksınlar. Çünkü aynı rakamları mevduata bile yatırsalar daha fazla gelir elde ederler.

Ücretliler için söyleyeyim. Kurumu para vermiyor ama kendi cebinden para ödüyor. Bunların yüzde 20-25’lik vergi avantajı olduğu için onlara da 56 yaşını beklemelerini tavsiye ederim.

Ama ücretli değilse, kendi cebinden para ödüyorsa herhangi bir vergi avantajı yoksa onların ödedikleri paralar her ay daha da aşağı düştüğü için bunların sistemden çıkmaları kendi menfaatlerine.

- Peki, bir kısmı belli zamandan beri ödüyor. Diyelim ki 3 yıldır, 5 yıldır ödemiş, bir kısmı Hayat Sigortası’ndan devretmiş ve ödemeye devam ediyor. Bunlar için de “çıkın” tavsiyeniz bunlar için de geçerli mi?

- Ücretliler dışında hepsi için geçerli. Geçerli çünkü Bireysel Emeklilik’ten beklentilerinin hiçbirini alamayacaklar.

GİRMEYİ DÜŞÜNENLERE ÖNERİLER

- Peki çıkmayı düşünen biri mağduriyete uğramadan bunu nasıl yapabilir?
- Bireysel Emeklilik’ten çıkanlara belli bir miktar paralarını ödemiyorlar. Ödedikleri paranın yüzde 65 kadarını geri ödüyorlar. Bu konuda bir tüketici, Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu. Bu Tüketici Hakem Heyeti, 1 lira bile kesilmeden paranın aynen iadesine karar verdi.

Bu konuyu da ben yazdım. “Hiçbir kesinti yapamazsınız” dedim. Bu şekilde kişiler, ilçelerdeki kaymakamlıklarda bulunan Tüketici Hakem Heyetleri’ne veya Tüketici Mahkemeleri’ne başvurarak, Bireysel Emeklilik şirketlerinin kendilerinden kestikleri ücretleri tama iblağ etme hakları var.

- Girmeyi düşünenlere ne önerirsiniz?
- Bu konuyu gündemine alıp değerlendirenlerin bilmeleri gereken bir konu var. Bu bir Bireysel Emeklilik Sistemi değildir, bireysel yatırım sistemidir. “Ben her ay 100 TL kenara koyamıyorum, biri bana her ay telefon etsin, 100 lira yatırmadın Ali Bey” diyenler varsa, ikincisi de ben parayı tasarruf edebilirim ama nerede değerlendireyim bilmiyorum. Döviz mi doğru, faiz mi, hisse senedi mi doğru bilmiyorum. Biri benim yerime düşünsün” diyenler varsa, ben bunlara Bireysel Emeklilik’e girin derim.

Bunun dışında, “Ben istediğim kadar parayı ayırabiliyorum. İstediğimi de istediğim gibi değerlendirebiliyorum. O kadara aklım çalışıyorum, zaman da bulabilirim” diyenler için söylüyorum sakın ha Bireysel Emeklilik Sistemine girmesinler.

Bir tek ücretlilere söylüyorum. Yüzde 25’lik vergi avantajından yararlanmayı uygun görüyorlarsa, ama sistemin de gerçeğini bilerek bu sisteme girebilirler. Ücretliler dışındakilere bu sistemin hiçbir olumlu yanı yok.

GERÇEKLERİ BİLSELER KİM GİRER?
- Peki insanlara niçin açık seçik anlatılmıyor bu konular?
- Size soruyorum. Böyle anlatılsa siz sisteme girer misiniz?
- Girmem tabii.
- İşte onlar da insanlar sisteme girsin diye anlatmıyorlar.
- Bir nevi aldatma bunlar o zaman?
- Hayat sigortası öyle değil miydi? Halkı17 yıl boyunca aldattılar. 17 yıl sonra gerçek ortaya çıkınca, Hayat Sigortası poliçesi satamaz oldular. Satamayınca bu kez sistemi biraz makyajladılar ve adına Bireysel Emeklilik dediler. Şimdi de halka böyle kakalıyorlar. İnsanlar 56 yaşına geldiklerinde sistemin bu halde olduğunu gördüklerinde bunun foyası ortaya çıkacaklar. O zaman da kakalayacakları başka bir şey bulmaya çalışacaklar.

EN İYİSİ İSTEĞE BAĞLI SİGORTA
- Eskiden SSK’da İsteğe Bağlı Sigortalık vardı. Şimdi biraz değişikliğe uğradı ama farklı bir şekilde sürüyor. İsteğe Bağlı Sigortalılık mı avantajlı, bu Bireysel Emeklilik mi avantajlı?
- Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altındaki sistem her zaman avantajlı. Evet biraz değişikliğe uğradı. Süre uzadı, emeklilik maaşı bağlama oranı biraz düşürüldü. Fakat, belli bir süreye bağlı olmadan bir ömür boyu maaş alma ve vefatından sonra eş ve çocuklara aylık kalma ve süresiz bir sosyal güvenlik sağladığı için İsteğe Bağlı Sigortalılık her zaman daha avantajlı.

Tabii en az bunun kadar önemli öteki konu da sınırsız bir sağlık poliçesi sunuyor olması çok önemli. Hem emekli maaşı alıyorsunuz, hem de bütün ameliyatları poliçe bedeli olmaksızın, üst ve alt sınır belirlemeksizin bir imkan sunuyor. Sosyal Güvenlik Sisteminde mutlaka olmalısınız, bunun yanında ilave getireceği yararların olacağını düşünüyorsanız Bireysel Emeklilik Sistemine de girebilirsiniz.

Yoksa Bireysel Emeklilik Sistemi vatandaşlarımız için uygun bir sistem değildir. Bizim ülkemizde insanların ekonomik durumunu göz önünde bulundurursak da bu bize göre bir sistem olmadığı görülür.

- Son olarak şunu soracağım. İsteğe Bağlı Emeklilikte son yapılan değişikliklerle nasıl bir şekle büründü?
- Biliyorsunuz, daha önce SSK vardı, Bağ-Kur vardı Emekli Sandığı vardı. Üçünün de isteğe bağlı sigortası vardı. SSK’lılar daha erken emekli olur .daha yüksek maaş alırlar, Bağ-Kurlular daha geç emekli olur ve da daha düşük maaş alırlardı.

Son sosyal güvenlik reformundan sonra 1 Ekim 2008’den sonra İsteğe Bağlı SSK’lılığı sona erdirdiler. Yeni giriş yapma imkanı yok, eskiden devam edenlerin de bu durumlarını sürdürebilme şansları yok. Tamamını İsteğe Bağlı Bak-Kurlu hale getirdiler.

İSTEĞE BAĞLI SİGORTA’NIN LİMİTSİZ SAĞLIK SİGORTASI VAR

İsteğe Bağlı Bağ-Kurlular da emekli olurlar ama daha çok prim ödeyerek (9 Bin gün / ya da yaştan dolayı ise 5600 gün) ama SSK’lılara göre yüzde 25 dolayında daha düşük maaş bağlanırlar. Bütün bunlara rağmen Bireysel Emeklilik Sistemi’nden daha avantajlıdır. En azından ödeyeceğiniz rakamları biliyorsunuz, en azından ilerde emekli olduğunuzda ölünceye kadar maaş alacağınızı biliyorsunuz. Öldükten sonra çocuklarınızın eşlerinize maaşınızın kalacağını biliyorsunuz.

- İsteğe Bağlı Sigortalılığın primi ne kadar peki?
- İsteğe Bağlı sigortalı olmak isteyenlere şunu soruyorlar. Kuruma İsteğe Bağlı dilekçesi veriyorsunuz. Size,  
“Ödemeye baz kazancınızı ne olarak belirleyelim?” diye soruyorlar. Bu aylık en düşük olarak Asgari Ücret rakamı olan 729 TL olabilir, bunun 6.5 katı olan 4700 TL olabilir,  ya da arasında dilediğiniz bir rakam olabilir. Seçtiğimiz rakamın yüzde 32’si de ödeyeceğimiz primi belirler. Mesela aylık 1000 TL gibi bir kazanç beyan ederseniz, her ay 320 TL Bağ-Kur primi ödüyoruz. Bunun 200 TL’si emeklilik primi, 120 TL’si de genel sağlık sigortası primi.
İsteğe bağlı olanlar tıpkı çalışanlar gibidir, Hiçbir farkı yoktur. Kendileri, eş ve çocukları hiçbir limit bulunmadan sağlık hizmeti alırlar.

- Özürlülerin emekliliği nasıl?
- Özürlülerin emekliliği farklı. Eğer yüzde 40’tan fazla raporları varsa bu raporlar da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Merkez Sağlık Kurulu tarafından onaylanmışs veya Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu tarafından onanmışsa ve kendilerine vergi indirim belgesi verilmişse, bunlar da 18, 19 veya 20 yıl prim ödeyerek herhangi bir yaşa bağlı olmadan 65 yaşını beklemeden emekli olabilirler.

- Benim oğlum yüzde 50 özürlü. Nasıl bu emeklilik sisteminden yararlanabilir?
- Yüzde 50 özürlü ise 20 yıl prim ödendiği takdirde hiç yaş beklemeden zamanı geldiğinde emekli olabiliyor. Bunun için size en yakın Sosyal Güvenlik Kurumu merkezine gidip başvurabilirsiniz. Başvurduğunuz tarihin ertesi gününden itibaren emeklik kapsamına alınmış oluyorsunuz.

- Özürlülerde prim oranı fark ediyor mu?
- Prim oranı değişmiyor. Belirlediğiniz rakamın yüzde 32’sini ödüyorsunuz. En az 233 lira, en fazla da 1580 lira.
Kaynak: Haber 7

Ali TEZEL

Tarihe not: Bireysel emeklilik hakkında araştırma yaparken sayın Ali TEZEL'in yukarıdaki açıklamasını okudum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kişi ve kurumları hedef alacak yorumlar ile siyasi ve ideolojik yorumlar yapmayın lütfen.